Evet bok var a.q.!


Çok korkuyorum. O kadar çok korkuyorum ki yeminle bağırsak düzenim bozuldu. Zaten Plastik Kolon Sendromundan (IBS) muzdarip biri olarak boşaltım & sindirim sistemimde kaos aldı başını gitti. Yaw ben yıllardır tüm gece boyunca DELİKLİ uyumak için - normal insanlar gibi geceleri ses duyup UYANABİLMEK için her yolu denemiş insanım:

  • Çok yüksek yastıkla yarı yatar pozisyonda uyumaya çalışmak gibi, 
  • Oda camını açık bırakıp soğukta kalmak gibi, 
  • Işık açık uyumak gibi, 
  • Müzik & TV açık bırakmak gibi, 
  • Yatağa girmeden önce 2 fincan kahve içmek gibi gibi... 

Hatta psikiyatra bile gidip "Nolur bana uyarıcı verin." bile demişliğim vardır. İşte bu son yaşananlardan sonra sanırım artık yukarıdaki yakarışlarımı duydu ve ben artık 1 haftadır her gece korkularım içerisinde NORMAL uyur oldum!

Neyse...

Geçen sene bayram tatilinde Kıbrıs'a gitmiş ve o günden beri de oraya taşınsak mı diye düşünür olmuştuk. Masum hayaller kurardım. 1 yıl daha bekleyelim; arabamın kredisi bitsin, yüksek lisansda sadece tez kalacak şekilde dersleri tamamlayayım, Nicky biraz daha tecrübe sahibi olsun, benim proje zaten devam ediyor güzelce işime gidip geleyim, o arada da evleniriz falan filan.... Ama şimdi işleri hızlandırma yoluna seçerek iş başvuruları yapmaya başladık. Kuzey Kıbrıs'da iş bulma konusunda hiç umudum yok ama yine de deniyor insan. Kıbrıs'da bok mu var diyen insanlar da var çevremde? 

Evet bok var a.q.! 

İnsanların birbirine saygı duyduğu, trafikte kimsenin sizin üzerinize direksiyon kırmadığı, siyasi iktidar mücadelelerinden uzakta, adadaki 2 halk "dostça" birleşsin diye barış dolu görüşmelerin yapıldığı, mesai saatlerinin daha insancıl olduğu, el kadar ada üzerindeki 10'a yakın üniversite sayesinde ada nüfusunun çoğunlukla gençlerden oluştuğu, boş zamanlarında canın nerede isterse denize girebileceğin,TR eğer 1 gecede hava sahasını kapatırsa KKTC üzerinden çıkış yapmanın hala mümkün olabileceği erdemli bir dünyada yaşamayı tercih ediyorum. 

Erdemli olmanın ve insan haklarına saygının bir boka yaramadığı Türkiyemde kendimi çok kapana kısılmış hissediyorum. 

  • Geceleri yürüyüşe çıkamıyorum çünkü Amerikan konsolosluğunun oralarda yüzlerce insan sokakta böğürerek dolaşıyor
  • Spor salonuna (PELOPS) gidemiyorum çünkü Çetin Emeç üzerinde her an bir kamyon ile "demokrasi" savunması yapılabilir
  • Evimin orada kafede oturup alkolü geçtim çay kahve içmeye korkuyorum çünkü her an kendini bilmez onlarca insan "Çankaya bizim olacak!" nidaları savurarak bizleri tehtit edebilir
  • Her gün işe gelsem de sabahları sadece bir günaydın - merhaba dediğim insanların hoop diye uzaklaştırılmalarına şahit olabilirim
  • Şimdilik evim nispeten "güvenli" de olsa yarın öbür gün ne olduğu belirsiz bir güruh tarafından "yanlışlıkla" basılabilir....


Durum özetle böyleyken biz korkmayalım da ne bok yiyelim ! 

Yorumlar

Popüler Yayınlar